Hızar

Bu makalede Hızar konusunu ayrıntılı olarak inceleyeceğiz, kökenlerini, toplum üzerindeki etkisini ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını analiz edeceğiz. Hızar uzun süredir ilgi ve tartışma konusu olmuştur ve alaka düzeyi bugün de önemini korumaktadır. Okuyucularımıza kapsamlı ve zenginleştirici bir vizyon sunmak için farklı bakış açıları ve yaklaşımlarla Hızar'i çevreleyen çeşitli yönlere ışık tutmaya çalışıyoruz. Tarihsel öneminden çağdaş kültür üzerindeki etkisine kadar Hızar'in ne anlama geldiğine ve zaman içinde nasıl geliştiğine daha yakından bakacağız.

Hızarla yapılan bir kesim işlemi
Modern bir hızar

Hızar, benzinli motor veya elektrik motoru ile çalışan ve genellikle odun kesmekte kullanılan bir tür bıçkı. Pala kısmının etrafında bulunan zincir kesmeyi sağlar. Ağaç kesme, tomruklama, budama gibi işlemlerde kullanılır. Özel olarak dizayn edilen pala ve zincir kombinasyonlarının bulunduğu hızarlar, heykelcilikte kullanılır. Bazı çeşitleri de beton kesmek için tasarlanmıştır.

Tarihçe

Zincir üzerindeki kesici bölüm
Elle kullanılan kemik testeresi, Osteotom
Motorlu bıçkı, 1943

Hızarın kökeni tartışmalıdır. İlk benzeri aletin, Alman ortopedist Bernard Heine tarafından 1830 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Osteotom isimli bu alet, zincirinin bağlantı yerlerinde bulunan küçük kesici dişler ile doğrusal olmayan kesici yüzeye sahiptir. Dişli çarkın sapının döndürülmesiyle, zincir palanın etrafında hareket eder. Alet, adının da ifade ettiği gibi kemik kesmek için kullanılmıştır.

Joseph Buford Cox ve Andreas Stihl, modern motorlu testerenin gelişmesine katkıda bulunan önemli kişilerdendir. Stihl, 1926 yılında bir motorlu testere tasarlamış ve patent almıştır. 1929'da bezinle çalışan bir testere çıkarmıştır ve seri üretime geçmek için bir şirket kurmuştur. Öte taraftan, 1927'de Dolmar isimli şirketin sahibi Emil Lerp, ilk bezinli testereyi tasarlamış, ardından seri üretimine başlamıştır. Kuzey Amerika'daki McCulloch ve Endüstriyel Ekipman Şirketi de motorlu testere üretimine geçmiştir. Testerelerin ilk modelleri oldukça ağır olup iki kişiliktir. Uzun bir palası ve ağır olduklarından çekme testerelerdeki gibi tekerlekleri vardır. Diğer parçalar, tekerlekli güç ünitesinden gelen şerit sayesinde kesmeye yarayan palayı çalıştırır.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra, makine tasarımları ve alüminyum kullanımındaki ilerlemelerle tek kişinin taşıyabileceği motorlu testereler yapılmıştır. Yer yer orman traktörlerinin yerini kesici istifleyiciler ve hasatçılar; insan gücüne dayanan testerelerin hemen hemen tamamının yerini de motorlu testereler almıştır. Motorlu testerelerin, bahçe ve evde kullanılması için tasarlanan elektirikli testerelerden büyük oduncu testerelerine kadar birçok çeşidi vardır. İstihkâm çalışanları motorlu testere kullanma eğitimi alırlar.