Batı yarımküre'in toplumumuzdaki önemi yadsınamaz. İster kişisel gelişimde, ister insanlık tarihinde, ister çağdaş kültüre etkide önemli bir unsur olarak Batı yarımküre, çeşitli alanlarda öncesine ve sonrasına damgasını vurdu. İlgisi zamanla pekişmiş, bu da onu sürekli bir çalışma ve tartışma konusu haline getirmiştir. Bu makalede Batı yarımküre'in birçok yönünü inceleyeceğiz, farklı bağlamlardaki etkisini ve tarih boyunca geçirdiği evrimi analiz edeceğiz.
Batı yarımküre, Dünya'nın Greenwich'ten geçen Baş meridyenle ikiye bölündüğünde batıda kalan kısmıdır. Jeopolitik anlamda genellikle Amerika kıtalarını kastetmek amacıyla Yeni Dünya tabiri ile eş anlamlı olarak kullanılır.
Batı yarımküre adı, Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti gibi bâzı kişi ve kurumlarca tüm Amerika için bir mecâz-ı mürsel olarak kullanılır.
Batı Yarımküre, Amerika kıtasının yanı sıra Avrupa ve Afrika'nın batılarını, Sibirya'nin en uç noktası olan Dejnev Burnu'nu, Okyanusya'nın bazı bölgelerini ve Antarktika'nın bir kısmını kapsarken Alaska'nın güneybatısındaki Aleut Adaları'nı içermez.
Batı Yarımküre'nin merkezi Büyük Okyanus'ta, 90. batı meridyeniyle Ekvator'un kesişim noktasında, Galápagos Adaları'nın arasındadır. Oraya en yakın kara parçası, 0°19′00″N 89°57′00″W / 0.316667°K 89.95°B koordinatlarında bulunan Genovesa Adası'dır.
Batı yarımküre'deki en yüksek dağ, 6.960,8 metre (22.837 ft) ile Arjantin Andları'ndaki Aconcagua'dır.
Batı Yarımküre'de bir insanın girebileceği en uzun binaysa Toronto'daki CN Tower'dır. (43°38′33.22″K 79°23′13.41″B / 43.6425611°K 79.3870583°B).
Coğrafî terim ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |