Günümüz dünyasında Anti-Balistik Füze Antlaşması çok alakalı bir konu haline geldi. Toplumun farklı yönleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olan Anti-Balistik Füze Antlaşması, etkisini ve sonuçlarını anlamaya çalışan çok sayıda uzmanın ve akademisyenin dikkatini çekti. Anti-Balistik Füze Antlaşması, ortaya çıkışından günümüze kadar siyasetten ekonomiye, kültürden teknolojiye kadar pek çok alanda tartışmalara, tartışmalara ve yansımalara yol açmıştır. Bu makalede, Anti-Balistik Füze Antlaşması olgusunu derinlemesine inceleyerek kökenlerini, mevcut gelişmeleri ve gelecekteki olası eğilimleri analiz edeceğiz.
Anti-Balistik Füze Antlaşması, 1972-2002 yılları arasında faaliyette olan, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında anti-balistik füzelere karşı bölgeleri savunma amaçlı kullanılan nükleer silahlı balistik füze sistemlerinin sınırlandırılması konusundaki silah kontrolü antlaşması. Anlaşma şartlarına göre her bir parti, her biri 100 anti-balistik füze ile sınırlı olacak olan iki anti-balistik füze kompleksi ile sınırlıydı.
Leonid Brejnev ve Richard Nixon, her iki ülkeyi de gelecek füzelere müdahale edecek sistemler tasarlamayı yasaklayan ve ABD ile Sovyetler Birliği'nin misilleme korkusu olmadan diğerini vurmaktan alıkoyan antlaşmayı imzaladı.
1972'de imzalanan antlaşma 30 yıl boyunca yürürlükte kaldı. 1997'de, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından beş yıl sonra dört eski Sovyet cumhuriyeti anlaşmanın devamı için ABD ile anlaştı. Haziran 2002’de ABD antlaşmadan çekildi ve antlaşma feshedildi.
Each site would consist of 100 ABMs, or a total of 200 ABMs for each country
Sovyetler Birliği ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
ABD ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |